-
1 gibi
gibi wie;bal gibi wie Honig, honigsüß; fig ganz sicher, sonnenklar;benim gibi wie ich;bu(nun) gibi solch ein, solche;buz gibi eiskalt (fig Blick usw);bülbül gibi vorzüglich, tadellos Türkisch sprechen;senin gibi wie du;bizim gibiler Leute wie wir;bu gibiler derartige Leute, solche Leute;ne gibi was für (ein), welche(r), welches?;ne gibi şartlarla zu welchen Bedingungen?;çocuk gittiği gibi geldi kaum war das Kind gegangen, als es auch schon wieder kam;gece olduğu gibi sobald es Abend wurde, …;istediğiniz gibi yapın machen Sie es, wie Sie wollen;söylediğim gibi wie ich sagte; mit verschiedenen Verbformen als ob; anscheinend: beni görmüyormuş gibi als ob er mich nicht sähe;bir ses duyar gibi oldum mir war, als ob ich eine Stimme hörte;kapı çalınır gibi oldu es war, als ob an die Tür geklopft würde;nihayet anlar gibi oldu anscheinend hat er endlich verstanden;… de … gibi: Ahmet de Mehmet gibi Ahmet ebenso wie Mehmet …;gibilerden … wie jemand, der …; … in der Art von Leuten, die …;gibisine gelmek jemandem scheinen, vorkommen: olmaz gibime geliyor das scheint mir unmöglich;bu önerini doğru bulmamış gibisine getirdi er deutete an, dass er diesen Vorschlag nicht richtig finde -
2 gibi
I parthiçbir şey olmamış \gibi als ob nichts geschehen wäresanki sesler duymuşum \gibi geldi mir ist, als hätte ich Stimmen gehörtyağmur yağacak \gibi görünüyor es sieht so aus, als würde es regnenII adv1) wiegerçek yaşamdaki \gibi wie im richtigen Lebenher şey eskisi \gibi alles ist wie früherher zamanki \gibi wie immeröngörüldüğü \gibi wie vorgesehen2) ( o anda) sowieçantasını kaptığı \gibi gitti er schnappte seine Tasche und war wegçocuğu kaptığı \gibi toz oldu er hatte sich das Kind gekrallt und war damit verschwundenhaberi aldığı \gibi yola çıktı sowie er die Nachricht erhielt, machte er sich auf den Weg; ( hemen arkasından) gleich nachdem er die Nachricht erhielt, machte er sich auf den Weg -
3 gibi
-
4 gibi
1. послелог1) как, по́добно, по́добно тому́, как…; сло́вно; вро́деarı gibi çalışmak — труди́ться как пчела́
arı kovanı gibi — [шу́мный] как у́лей
at anası gibi — [здоро́вая] как кобы́ла (о девице, женщине)
bal gibi — а) [сла́дкий] как мёд; б) за́просто, легко́
bu kavun bal gibi tatlıdır — э́та ды́ня сла́дкая как мёд
benim gibi — по́добно мне, как я
benim gibi yapınız — де́лайте как я, поступа́йте по́добно мне
boğa gibi(dir) — [здоро́в] как бык
bu gibi, bunun gibi — по́добный, тако́й
bu gibi hayvanlar bizde yok — таки́х (подо́бных) живо́тных у нас нет
bu gibi insanlar — таки́е (тако́го ро́да) лю́ди
bugün(kü) gibi aklımda или şimdi(ki) gibi aklımda — как сего́дня (как сейча́с) по́мню
buz gibi bakış — холо́дный (леденя́щий) взгляд
bülbül gibi konuşmak — говори́ть легко́, свобо́дно, говори́ть краси́во, петь как солове́й
deli gibi — как безу́мный
onlar gibi — как они́
2) с формой на -dığı передаёт содержание придаточных предложений времени как то́лько…, лишь то́лько…, едва́…3) с формой на -dığı передаёт содержание придаточных предложений сравнения как…, по́добно тому́, как…4) (после глагольных форм) как, как бы, бу́дто, бу́дто бы, сло́вно, как бу́дто; то́чно5) (при перечислении) таки́е как, ка́к-то2.1) по́добный; тако́й, как э́тот; ра́вныйbu gibiler — таки́е (подо́бные) лю́ди
bu gibilerden sakınmalı — таки́х [люде́й] сле́дует остерега́ться
bu gibilerle konuşma — с таки́ми [людьми́] не разгова́ривай!
2) с вопросительным местоимением:- ne gibi?3.(тж. …de… gibi) как и; та́к же, как и◊
gibilerden — прост. вро́де, ка́к-то◊
gibi gelmek = gibi görünmek —◊
gibisine gelmek — прост. каза́ться, чу́диться◊
gibisine getirmek — прост. намека́ть, говори́ть намёками о чём◊
gibi görünmek — каза́ться◊
-mış gibi görünmek — де́лать вид, что…, создава́ть ви́димость чего, прики́дываться◊
-mış gibi yapmak — де́лать вид (притворя́ться), бу́дто… -
5 gibi
1.1) как, подо́бно, сло́вно, вро́деbal gibi — а) сла́дкий как мёд; б) за́просто, легко́
benim gibi — подо́бно мне, как я
bu gibi insanlar — таки́е [тако́го ро́да] лю́ди
bülbül gibi konuşmak — говори́ть краси́во, петь как солове́й
senin gibi — как ты, подо́бно тебе́
sizin gibi — как вы, подо́бно вам
2) как и..., так же, как и...ben de sizin gibi tabiatı çok severim — я то́же, как и вы, о́чень люблю́ приро́ду
2.şimdi, delikanlılar gibi kızlar da sigara içerler — сейча́с и де́вушки, как и молоды́е лю́ди, ку́рят
1) в сочетании с глаголом в форме...diğiа) как то́лько..., лишь то́лько..., едва́...haberi aldığı gibi yola çıktı — как то́лько получи́л сообще́ние, он вы́ехал
б) как...; так, какAnadolu Ajansının bildirdiği gibi — как сообща́ет Анатоли́йское аге́нтство
dediği gibi çıkmış — вы́шло так, как он сказа́л
istediğiniz gibi yazınız — пиши́те как хоти́те
2) в сочетании с глаголом в сказуемостной форме: как, как бы, бу́дто, бу́дто бы, сло́вно, как бу́дтоbabam razı oldu gibi — оте́ц как бу́дто согласи́лся
bilmez gibi soruyor — спра́шивает, сло́вно не зна́ет
kapı çalınır gibi oldu — в дверь как бу́дто бы постуча́ли
şimdi bir şeye benzer gibi oldu — ну, тепе́рь как бу́дто на что́-то ста́ло похо́же
uyuyor gibi yapıyor — де́лает вид, как бу́дто спит
yağmur yağacak gibi görünüyor — похо́же, что бу́дет дождь
3) при перечислении: таки́е как..., ка́к-то...3.Sivas, Tokat ve Malatya gibi şehirler... — таки́е города́, как Сива́с, Тока́т и Мала́тья...
подо́бный; тако́й, как...benim gibiler — таки́е, как я; подо́бные мне
bu gibiler — таки́е / подо́бные лю́ди
bu gibilerle konuşma! — с таки́ми [людьми́] не разгова́ривай!
-
6 gibi
1. like: çocuk gibi like a child. 2. as if, as though: Sanki kıtlık olacakmış gibi yiyecek depo ediyorlar. They´re storing food as if there is going to be a famine. 3. like, as: Dediğim gibi yap. Do as I say. 4. as befits: İnsan gibi davranmalısın. You should behave as befits a human being. 5. (after a predicate) almost, nearly, somewhat: Bugün ateşim yok gibi. Today I have almost no fever. 6. as soon as: Yemeği yediği gibi sofradan kalktı. He got up from the table as soon as he finished eating. -ler likes: onun gibiler the likes of him. -lerden 1. as if to say: İyi ettin gibilerden göz kırptı. He winked as if he wanted to say, You did well. 2. along/on the lines of: silahlanma yarışı durdurulmalıdır, gibilerden bir makale an article along the lines of The arms race should be stopped! - gelmek /a/ to seem to (one), appear to (one): Bu iş bitmez gibi geliyor bana! It seems to me that this job will never end! - olmak to be as though: Ameliyattan sonra yeniden doğmuş gibi oldum. After the operation it was as though I had been reborn. - yapmak to pretend (to do something): Babası odaya girince ders çalışır gibi yaptı. When his father entered the room, he pretended to be studying. -
7 gibi
[T gibi, from OT *käbi]: likeA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > gibi
-
8 gibi
kimi; aslan gibi – aslan kimikimi -
9 gibi
m браз -
10 gibi
кебек; шикелле; сыман; сымак -
11 gibi
adj. like--------adv. like, as, kind of, something like, in the fashion--------prep. like, such as--------pron. as--------like, wise* * *1. as 2. like a 3. much like 4. quasi 5. some like 6. something like 7. such as 8. the way that -
12 gibi davran
1. act as 2. made believe 3. make believe -
13 gibi görün
1. appear like 2. look like 3. purported (v.) 4. purport (v.) -
14 gibi göstermek
v. put it on, simulate* * *pretend -
15 gibi hisset
feel like -
16 gibi olmak
v. come close to* * *seem -
17 gibi geliyor
it seems -
18 gibi gelmek
v. seem, seem like, seem as if, appear, strike -
19 gibi görmek
v. regard as -
20 gibi görünen
adj. seeming
См. также в других словарях:
gibi — s. m. 1. [Brasil, Informal] Revista de banda desenhada. 2. [Brasil, Informal] Menino negro. = NEGRINHO, MOLEQUE 3. [Pouco usado] Tipo feio e grosseiro. 4. não estar no gibi: ser incrível (ex.: essa notícia não está no gibi). ‣ Etimologia:… … Dicionário da Língua Portuguesa
Gibi — ist: ein Binärpräfix eine vorwiegend in Argentinien angebaute Rebsorte Gibi (Rebsorte). Diese Seite ist eine Begriffsklärung zur Unterscheidung mehrerer mit demselben Wort bezeichneter Begriffe … Deutsch Wikipedia
Gibi District — is one of four districts located in Margibi County, Liberia … Wikipedia
gibi — e. 1) ... e benzer İn cin, uyanmadan denizin üstü boş gibidir. H. Taner 2) zf. O anda, tam o sırada, hemen arkasından Haberi aldığı gibi yola çıktı. 3) zf. İmişçesine, benzer biçimde Bu sade dekor, ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gibi — Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. gibi est un préfixe binaire les Gibis sont des personnages de la série télévisée d animation française Les Shadoks District de Gibi, subdivision du Comté… … Wikipédia en Français
gibi gelmek — sanısı vermek, ... sanısı yaratmak Murat a, boş, kimsesiz ahşap bina, temelinden sallanıyor gibi geldi. K. Tahir … Çağatay Osmanlı Sözlük
gibi olmak — bir duruma, bir duyguya yaklaşmak O sırada güneş çıkar gibi olmuştu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gibi — Admin ASC 2 Code Orig. name Gibi Country and Admin Code LR.01.2276853 LR … World countries Adminstrative division ASC I-II
gibi-octet — ● n. m. ►UM 1073741824 octets. Néologisme proposé par l IEC en remplacement de giga octet, le préfixe giga désignant un milliard, et pas 2 puissance 30. Voir aussi kibi octet, mebi octet. Archi pas du tout employé, comme terme … Dictionnaire d'informatique francophone
gibi yapmak — imişçesine davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gibi- — (Gi ) a binary prefix meaning 230 = 1 073 741 824. This prefix, adopted by the International Electrotechnical Commission in 1998, is supposed to replace giga for binary applications in computer science. (This innovation does not appear to be… … Dictionary of units of measurement